Ay: Ocak 2018

“ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI” GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK İŞİDİR BASIN BİLDİRİSİ 24.01.2018

TÜRK
ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ

“ARAZİ
TOPLULAŞTIRMASI”

GIDA,
TARIM VE HAYVANCILIK İŞİDİR

BASIN
BİLDİRİSİ

24
Ocak 2018

        

Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri işlerinin
Orman ve Su İşleri Bakanlığı bünyesinde devam etmesine dair karar alınmıştır.
Bu karar doğrultusunda, Sayın Cumhurbaşkanımızın son kararı ile bu konu üst
düzeyde netleştirilmiştir.

Yeni sistemin nasıl olacağına dair çalışmalar Başbakan Yardımcısı
Mehmet ŞİMŞEK başkanlığındaki toplantılarda çalışılmaktadır.

Arazi toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri projelerini
yürüten ve buna bağlı birimlerin Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlanması
düşünülmektedir.

Bu kapsamda yaklaşık 1200 teknik personelin geçmesi
planlanmaktadır.

DSİ, şu anda 5403 sayılı Kanun kapsamında Sulama Alanlarında Özel
Arazi toplulaştırma projelerini yürütmektedir. Aslında DSİ sulama alanlarındaki
toplulaştırma projelerinin tamamını istemektedir.

DSİ, Tarım Bakanlığından toplulaştırma izni almasına kızıyor ve
buna çok bozuluyor. Asıl sıkıntıda buradan kaynaklanıyor. Köy Hizmetleri
kapatıldıktan sonra küçük sulamalar sahipsiz kaldı. Bu yetkiyi Tarım
Bakanlığına vermek istemiyor. Asıl mesele bu.

Sulanmayan alanlarda yapılan toplulaştırma ve tarla içi geliştirme
hizmetlerini almak istememektedir. Tarımsal arazilerin düzeltilmesi ıslah,
drenaj, tesviye, taş toplama, köy yerleşim alanı kurma gibi tarımsal projeleri
istemediğini belirtmişlerdir.

Suyun ve toprağın asıl kullanıcısı olan çiftçi ile bağlantının
kesilmediği bir yapı kurulmalıdır. 

Tarım bir bütündür, tek elden yürütülmelidir, tek
elden yürütülmeyen parçalı yapılar başarısız olmaya mahkumdur.

            Dimyat’a pirince giderken evdeki
bulgurdan olmak bu olsa gerek. Devlet Su İşlerinin yetkisinde bulunan ova
sulama ve tarla içi sulama işlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının
yetkisine verilmesini beklerken, sulamanın tamamını DSİ’ye verilirken yanında
arazi toplulaştırması, arazi edindirme, tarım arazilerinin değerlendirilmesi de
dahil bütün altyapı işlerinin tamamının Tarım Bakanlığından alınıp Devlet Su
İşlerine verilmesi gerçekten ülke tarımını daha da kötü noktalara götürecek bir
politikadır ve derhal bundan vazgeçilmelidir.

      
Toplulaştırma projeleri ile ekonomik üretime imkân vermeyecek şekilde
parçalanmış tarım topraklarının toplulaştırılması,  ihtiyaç bulunması
halinde yeni yerleşim yerlerinin kurulması ya da eklemeler yapılması,
arazilerin amaçları doğrultusunda kullanılmasının temini ve amaç dışı
kullanımların önlenmesi, arazilerin bugün ve gelecekte kullanımlarının belirlenmesi
ve hayata geçirilmesi planlanmaktadır.

Toplulaştırma;
toprağın verimli olarak işletilmesini, verimliliğin korunmasını, birim alandan
azami ekonomik verimin alınmasını, tarımsal üretimin sürekli olarak
arttırılmasını, değerlendirilmesini ve buralardan istihdam imkânlarının
arttırılmasını sağlayan projelerdir.

Toplulaştırma
ile köydeki mevcut problemleri ve toplulaştırma ile hangi problemlerin
çözülebileceğini belirlemesi gerekmektedir.

Çiftçiye
verilecek toprağın özellikleri ailenin yapısına, yaptığı ve yapacağı tarımsal
faaliyete göre değişir.

      
Kamulaştırmadan kurtulmak için DSİ yetkisine verilmesi düşünülen toplulaştırma
projeleri, basit bir projeden öteye geçmez. Toplulaştırma projeleri “Arazi
Toplulaştırması” Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının asli ve en önemli
işlerindendir.

            Bu politikadan vazgeçilmeli, Ova ve Tarla içi sulama da
dahil tüm toplulaştırma işlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında olması
ülke tarımında bütünlüğü sağlayacak, politikalar bu alt yapıya göre
oluşturulacak ve tarımımızı daha da geliştirecektir.

 

            Fehmi KİRAZ                          
                                                       

    Yönetim Kurulu Adına

          Genel Başkan

 

 

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI REHBERLİK VE TEFTİŞ KURULU BAŞKANLIĞI MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI SINAV DUYURUSU





http://www.tarim.gov.tr/RTB/Duyuru/3/Mufettis-Yardimciligi-Giris-Sinavi-Ilani

GENEL BAŞKANIMIZ FEHMİ KİRAZ KANAL B EKRANLARINDA

Haberin videosunu  izlemek için aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız..

ZİRAİ ÖĞRENİMİN 172.YILI

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde Türkiye’de Tarım Öğreniminin 172. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen programa Genel Başkanımız Fehmi KİRAZ Programda konuşmacı olarak katılımda bulunmuştur.

Haberin  resimlerine ulaşmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayınız.

https://photos.app.goo.gl/6o9XnFa30wZucFeO2


ZİRAİ ÖĞRENİMİN 172.YILI

               Ülkemizde tarım sektörü,
toplumumuzun temel beslenme gereksinimlerini karşılayan, ülke genelinde
istihdam yaratan, sanayiye hammadde sağlayan, ihracat ürünleri ile ülkemize
döviz getiren, milli ekonomimizin temel sektörlerinin başında gelmektedir. Bu
yönüyle ele alındığında, özellikle gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda tarım,
kalkınmanın hala ana sektör görevini sürdürmektedir. Ülkemiz ve Dünya’nın önünde
duran temel sorunların başında, hızlı nüfus artışına karşın artırılamayan tarım
toprakları ile insanların beslenmesi sorunu gelmektedir. Tarım yapılabilecek
alanların nüfus artışına göre çoğaltılması mümkün olmadığına göre, mevcut tarım
topraklarından daha fazla verim alınmasını sağlayacak yol ve yöntemlerin
bulunması gerekmektedir. İşte bu bağlamda tarımsal eğitim, araştırma ve
geliştirme faaliyetlerinin önemi daha da ortaya çıkmaktadır.

Tarım,
doğanın kendiliğinden verdiğinin daha fazlasını elde etmek isteyen
insanoğlunun, bilgisini ve emeğini kullanarak doğayla uzlaşmasıdır.

               Son iki yılı kapsayan dönemde,
tarım ve gıda ürünlerinin fiyatlarında yaşanan dalgalanma ve yüksek oranlı
artışlar özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin öncelikli
konularından biri haline gelmiş, toplumsal huzursuzluklara kadar varan
gelişmeler, bazı ülkeleri gıda fiyatlarındaki artışı sınırlamak üzere ciddi
önlemler almaya zorlamıştır.

Dünya’da
gıda fiyatlarındaki artışın birçok nedeni bulunmaktadır. Bunlar kısaca, küresel
ısınma ve bunun getirdiği kuraklığa bağlı olarak ürün arzında yaşanan sorunlar,
biyoyakıtların üretiminin desteklenmesine bağlı olarak gıda dışı ürün talebi,
gelişmekte olan piyasalara sahip ülkelerde hızlı büyümeden kaynaklanan refah
artışı ve bunun getirdiği et ve süt talep artışı ve dolayısıyla yem bitkilerine
olan talebin artması, mali piyasalarda mal borsalarına giren sermayenin
yarattığı spekülatif etkiler ve ihracatçı ülkelerin ticareti kısıtlayıcı
tedbirler uygulamaları sayılabilecektir.

               Ülkemizin gıda ihtiyacının
güvence altına alınması için alınacak birçok tedbir bulunmaktadır. Bunlardan
önemli gördüğüm bazılarına kısaca vurgu yapmak isterim.

Ülke
hayvancılığımızın geliştirilmesinde çözülmesi gereken en önemli sorunlardan
biri kaliteli, ucuz ve bol kaba yem ihtiyacının düzenli karşılanmasıdır.
Hayvancılık işletmelerinin kaliteli kaba yem gereksinimini karşılamak için
çayır-meraların ıslahı, yem bitkisi üretim alanlarının artırılması, ucuz ve
alternatif diğer kaba yem kaynaklarının hayvansal üretime kazandırılması ve
kaliteli kaba yem üretim tekniklerinin üreticilere aktarılması gerekmektedir.

Ülkemizde
miras hukukundan kaynaklanan tarım arazilerinin ve işletmelerinin bölünmesinin
önlenmesi için yasal düzenlemelerin uygulaması bir an önce yapılmalıdır.

Ülkemizin
onaylanmış ve tüm kamuoyuna duyurulmuş Arazi Kullanım Planlaması
bulunmamaktadır. Tarım alanlarının ve diğer sanayi ve yerleşim gibi tarım dışı
kullanım alanlarının belirlenerek bir an önce kamuoyuna duyurulması ve bu plana
bağlı kalınarak yatırımların ve yerleşimlerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu
çok geç kalınmış bir plandır. Bu planın hayata geçmesi için önemli projeler
geliştirilmektedir. Bu nedenle bu planlamada görev alacak ve proje üretecek
önemli miktarda ziraat mühendisine ihtiyaç vardır. Bu konu üzerinde
hassasiyetle durulmasında fayda vardır.

               Ziraat mühendisliği açısından,
tarımsal proje geliştirme konusunda önemli istihdam alanları bulunmakta ve bu
konuya olan ihtiyaç her geçen gün artarak devam etmektedir. Özellikle coğrafi
bilgi sistemleri konusunda (netcad, otocad) ziraat mühendislerinin kendilerini
geliştirmesi gerekmektedir. Ülkemizde ki projeler dünyada olduğu gibi
bilgisayar üzerinden uydu teknolojileri kullanılarak yapılmaktadır.

               Ziraat Mühendisliği mesleği önemi
giderek artan ve insanlarımıza daha iyi gıda temininde önemli bir role sahip
bir meslektir. Ülkemizde azımsanmayacak miktarda ziraat mühendisi şu anda aktif
olarak kamuda ve özel sektörde görev yapmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı başta olmak üzere, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı ve diğer Bakanlıklarda çeşitli görev ve mevkilerde görev
yapmaktadırlar. İnsanın olduğu her alanda, kısaca kamuda ve özel sektörün her
alanında ziraat mühendisleri görev yapmaktadır. Ancak ülkemizde ziraat
mühendislerinin yapacağı oldukça fazla görev ve sorumlulukları vardır. Bu
nedenle yeni istihdam edilmesi gereken en az 10 000 ziraat mühendisine daha ihtiyaç
bulunmaktadır.

               Tarım öğretiminin 172. yılında
ülkemiz insanının sağlıklı ve ucuz gıdaya ulaşabilmeleri konusunda en önemli
sorumluluğu olan ziraat mühendislerinin, Dünya ve Türkiye’deki sorunları bilen
ve buna göre tedbirler alabilecek formasyonda yetişmesi sağlanmalıdır.

               Bu vesileyle ülkemiz tarımına
katkı sağlayan herkese saygılarımı sunuyorum.

 

 

ŞANLIURFA ŞUBESİ OLAĞAN KONGRE DUYURUSU

Çoğunluk Sağlanmadığı taktirde 18.02.2018 tarihinde aynı yer ve saatte yapılacaktır. Üyelere duyurulur.

M. Rüstem ÇOŞKUN

TZYMB Şanlıurfa Şube Başkanı

GÜNDEM : 

1. Açılış ve yoklama

2. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı

3. Divan Teşekülü

4. Faaliyet ve Denetim Kurulu raporunun okunması ve İbrazı

5. Yönetim ve Denetim Kurulu raporu

6. Dilek ve Temenniler

7. Kapanış.

GTHB Müsteşarlık Makamına Büyük Proje ve Arazi Tazminatı ile ilgili yazımız..

DEKLARASYON BASIN BİLDİRİSİ 02.01.2018

TÜRK ZİRAAT YÜKSEK
MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ

BASIN BİLDİRİSİ

02 OCAK 2018

 

GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI

SN. FAKIBABA’YA

DEKLARASYON

 

Yeterli gıdada bundan çok değil 30 yıl önce kendi
kendimize yeten 7 ülkeden biriydik. Peki ne oldu da bu durumlara düştük;

         
Her yıl 300
bin ton (500 bin hayvan) eti dışarıdan alıyoruz.

         
Her yıl 3-5
milyon ton buğday dışarıdan alıyoruz.

         
Soya
fasulyesinin %94’ünü dışarıdan 2 milyar ABD Doları vererek GDO’lu alıyoruz.

         
Her yıl 1-2
milyon ton mısırı dışarıdan alıyoruz.

         
Tekstil ülkesiyiz
pamuğun yarısını dışarıdan alıyoruz.

         
Tohumun
yarısını dışarıdan alıyoruz.

         
Sebzenin bir
kısmını dışarıdan alıyoruz.

         
Meyvenin bir
kısmını dışarıdan alıyoruz.

         
Samanı
dışarıdan alıyoruz,

         
Damızlık
sığırı dışarıdan alıyoruz.

         
Bitkisel ham
yağ ve yağlık bitkilerde petrolden sonra ülke olarak en çok parayı dışarıya
ödüyoruz,

         
Son 15
yıldır tarım alanlarımızın %13 ünü kaybettik ve kaybetmeye devam ediyoruz,

Son 40 yılda ürünler kendi kendine tozlaşarak,
döllenerek 3 kat verime gelmedi, ziraat mühendisleri sayesinde oldu bu. 15
Temmuz hain darbe girişimi Liyakat, ehliyet ve Devlete sadakat noktasında yapılan
yanlışlardan dolayı bizleri uyandırdığını düşünürken, Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığına yapılan meslek dışı (kaymakam, öğretmen v.s.) üst düzey
atamaların yapılması Türk Tarımının sorunlarının daha da artması konusunda
bizleri endişelendirmektedir.

Bir an önce bu yanlışlardan dönülmeli, ehliyet ve
liyakata dikkat  edilerek Tarımda olan
başarısızlığımızın başarılara dönüştürecek atamalar ve politikalar belirlenmelidir.

Saygılarımızla…

                                Fehmi KİRAZ

                         Yönetim
Kurulu Adına

                         Genel Başkan