Ay: Mayıs 2010

DÜNYA SÜT GÜNÜ BASIN BİLDİRİSİ

                                    TÜRK ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ
                                                              DÜNYA SÜT GÜNÜ
                                                                  BASIN BİLDİRİSİ
                                                                     21 Mayıs 2010

Sağlıklı beslenmenin en başında gelen besinlerden olan ve sağlıklı nesiller için yeri doldurulamayacak en temel gıda olan sütün büyüme ve gelişmeyi sağlamasından, nefes darlığı ve akciğer rahatsızlıkları, halsizlik ve yorgunluktan gam, keder gibi psikolojik rahatsızlıklara kadar sayısız yararları bulunmaktadır.
Uzmanlarca çocuklar için 2-3 yaşlarına kadar günde 1/5 lt, yetişkinler için ise günde en az yarım litre süt içmesi gerektiği bildirilmekte, günlük 1 litre süt içildiğinde ise gıda ihtiyacının % 20-25′ini karşılanabildiği bildirilmektedir.
Süt tüketimine bakıldığında Ülkemizde kişi başına ortalama yıllık 5-6 litre süt tüketildiği, AB ülkelerinde ve ABD’de ise bunun 10-15 katı süt tüketildiği bilinmektedir. Kırsal alanlardan kente yaşanan göç sonucu kırsal-tarımsal nüfusun azalması, sosyal yapı değişimleri, tüketici alışkanlıkları gibi birçok etkenin değişim göstermesiyle birlikte bilinçli süt tüketiminde azalmalar yaşandığı bilinmektedir.
Süt üretimi ve işleme sanayine bakacak olursak; TÜİK 2009 yılı rakamlarına göre ülkemizde 12,54 milyon ton olan süt üretiminde sığırın payı % 90 olup, 10,72 milyon başa yakın sığır populasyonun %40’ı sağmal konumdadır. Ortalama hayvan başına 2,8 ton süt eldedilmektedir.
Türkiye’de üretilen sütün ancak % 21.8’i modern işletmelerde, geri kalanı ise hijyen şartlarının ne olduğu bilinmeyen ve denetlenmeyen mandıralarda işlenmektedir. AB ülkeleri ve ABD’de üretilen sütün % 90-95’i modern tesislerde işlenmektedir.
Bu bilgiler ışığında; aşağıda önemli gördüğümüz hususları ilgililer ve kamuoyu ile paylaşmakta yarar görmekteyiz.
Sağlıklı birey, sağlıklı nesil için Milletimizin yeterli ve güvenli gıda ihtiyacı teminine yönelik tedbirler alınmalıdır
Süt üretiminin artırılması çalışmalarına hız verilmeli, süt verimi yüksek ırkların yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.
Süt fiyatlarının piyasa dengesini sağlayamaması nedeniyle ortaya çıkan olumsuzlukların yaşanmaması ve üreticilerimiz ve tüketicilerimizin mağdur olmamaları için gerekli tedbirler alınmalıdır.
Süt ve süt ürünlerinin üretimden piyasaya arzına kadar geçen aşamalarda hijyen şartlarının sağlanması yönünde gerekli düzenlemeler yapılmalı, kontrol sistemi geliştirilmelidir.
Bilinçli ve duyarlı toplum bilinci oluşturmak yoluyla süt tüketimi özendirilmelidir.
Kamuoyuna saygılarımla…

Fehmi KİRAZ
Genel Başkan
Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği

Sakarya Cad. 30/2 Kızılay/ANKARA
Tel: (+90) 312 4335981

DÜNYA ÇİFTÇİLER GÜNÜ

TÜRK ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ

DÜNYA ÇİFTÇİLER GÜNÜ

BASIN BİLDİRİSİ

14 Mayıs 2010

 

       Her yıl 14 Mayıs günü kutlanan Dünya Çiftçiler Gününü TZYMB olarak bizde kutluyoruz.

      Çiftçilik zor bir meslektir. Yılda bir ya da iki ürün yetiştirebilirsiniz. Çiftçinin o yılki ürünü tamamen tabiat olaylarına ve ürünün değer bulup bulmayacağına bağlıdır.

Yağmur yağdığı zaman sevinir, dolu,kuraklık, don olduğu zaman o yılki emeği boşa gider.     

Türk tarımı ABD ve AB gibi ülkelerin güdümünde olan Gümrük Birliği, IMF ve Dünya Bankası, DTÖ benzeri örgütler ve anlaşmalarla özellikle 80’li yıllardan sonra uygulanan politikalarla açmaza girmiş, uluslar arası güçlerin insiyatifine bırakılmıştır.

Son yıllarda tarımda uygulanan politikaların yanlışlığı ya da eksikliği Türk tarımını ve çiftçisini  krizin içine düşürmüştür.

Genel olarak Türk tarımının ve çiftçinin durumu iyi değildir, durum gittikçe kötüye gitmektedir.

2000 yılından 2009 yılına kadar 2,5 milyon insan tarımdan kopmuş, buna bağlı olarak yaklaşık 2 milyon hektar tarım arazisi üretimin dışına bırakılmıştır.

Diğer sektörler ile ilgili olarak alınan kriz önleme paketleri yetersiz olmakla birlikte, tarımda bu kötü gidişe dur diyebilmek için;

Tarım sektörünün krizde olduğu ve etkilendiği hükümet tarafından kabul edilmesine rağmen, diğer sektörlerdeki gibi tarım sektöründe de bir önlem paketi açıklanmamıştır.

Bir an önce;

–     Tarımsal desteklemeler Tarım Kanununda olduğu gibi en azından GSMH’nın % 1’inden az olamaz hükmü çerçevesinde artırılmalıdır,

–   Gübrede KDV oranlarının indirilmesi, Mazotta ÖTV ve KDV indirimi v.b. uygulamalar ile çiftçinin girdi maliyetlerini azaltıcı tedbirler ortaya konulmalıdır.

–     Tarımda kullanılan elektrik fiyatları yeniden yapılandırılmalıdır,

–     Tarımsal kredilerin geri ödemesinde faizsiz süre uzatımına gidilmelidir. Çiftçilere verilen kredi kartı faiz oranlarında da indirim yapılması gerekmektedir.

–    Devlet müdahale kuruluşları daha aktif rol almalı ve regülasyon görevini yapabilmelidir.

–    Üreticiden tüketiciye sağlıklı bir fiyat zincirinin kurulması gerekmektedir.

 

Birlik Kazandı..

Birliğimizin 55. Olağan Genel Kurulu önceki Genel Kurul’larda yaşanan “heyecansızlık” ve katılım azlığı tartışmalarının aksine yoğun bir ilgi ile başladı. Seçim çalışmaları sürecinde her iki başkan adayının da sağduyulu yaklaşımları sürecin heyecanlı bir yarış şeklinde ve tatlı bir rekabet içerisinde geçmesini sağladı. Bir yanda müthiş heyecan yaşanırken ve bir yandan oy çalışmaları yapılırken diğer yandan da birçok üyemiz il dışından gelen arkadaşları ile biraraya gelme mutuluğu yaşıyordu.

Genel Kurul, davet edilenlerden Kütahya Milletvekili Alim IŞIK, Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif PAKSOY, Adana Milletvekili Yılmaz TANKUT, Erzurum Milletvekili Zeki ERTUGAY, Türk Tarım Orman Sen Genel Başkanı Ahmet DEMİRCİ, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Celal ER, AÜZF Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilgün BAYRAKTAR, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Eski Müsteşar Yardımcısı Hamit AYANOĞLU, Birliğimiz eski Genel Başkanlarından Ali KÖMÜRCÜ, Rıza RENÇBEROĞLU, Halil BİLİCİ, Nail ÇELEBİ, Ahmet ERDURMUŞ ve 600’den fazla üyemizin katılımı ile gerçekleştirildi.

Davetliler adına bir konuşma yapan Erzurum Milletvekili Zeki ERTUGAY iyi dilekleri ile başladığı konuşmasında: “Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği’nin 70 yılı aşan süredir yaptığı hizmetlerle gerek mesleğine, gerek ülkemize, gerek Türk tarımına yaptığı hizmetlerle, hem bir milli endişeyi taşıyan önemli bir sivil toplum kuruluşu olarak, hem kafasını ciddi meselelere yoran bir meslek kuruluşu olarak gerçekten bu güne kadar çok önemli katkılarda bulunmuş, hizmetler yapmıştır. En azından varlığı çok şey ifade eden bir sivil toplum kuruluşudur. 60-70’li yıllardan gelen bir meslektaşınız, bir çoğunuzun hocası veya ağabeyi olarak bu duyguyu ben en zor dönemlerde yaşadım. Bu bakımdan bugünkü ortamda artık sivil toplumun dejenere olduğu, birçok menfaat şebekelerinin adeta adrese posta kuruluşların çoğaldığı bir dönemde ister istemez artık demokrasinin iki ayağından biri olan ve sesini duyuran sivil toplum örgütlerinin devlet ve siyaset hayatındaki etkinliği ve rolü malesef eskisi kadar belirleyici ve yönlendirici değildir.

Esas söylemek istediğim şudur: Türk Ziraat Mühendisleri Birliği Birliği önemli bir meslek kuruluşumuzdur. Ve bu kuruluşumuza hayatiyet veren, kuran, hizmet eden ve bu hizmet sırasında, hizmeti tamamladıktan sonra ebediyete intikal eden bütün meslektaşlarımızı, büyüklerimizi hocalarımızı minnetle anıyorum. Rahmet diliyorum. Allah onlardan razı olsun. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin kongremize selamlarını, sevgilerini ve başarı dileklerini sizlere arzediyorum.
Değerli arkadaşlarım ülkemiz çok önemli bir süreçten geçiyor. Adeta beka sorunuyla karşı karşıya olduğu önemli bir dönemden geçiyor. Bugün bazı değerleriniz açısından, varlığınız, birliğiniz geleceğiniz açısından inanın çok çok vahim düşündürücü noktadayız. Bu bakımdan siyaset kurumu kadar sivil toplum kuruluşlarının da hele hele milliyetçi meslek kuruluşlarının da çok önemli ve tarihi görevleri vardır. Türkiye her manada son sürat bir maceraya doğru sürükleniyor.

Bunu bir siyasetçi olarak değil meslekten bir arkadaşınız olarak milli hassasiyetleri olan bir arkadaşınız olarak ifade ediyorum.

Ben Türkiye’nin Türk tarımının çok kötü idare edildiği kanaatindeyim, çok yanlış işler yapıldığı kanaatindeyim. Bunu da her vesile ile diğer arkadaşlarım, MHP meclisteki sözcüleri gerekse ben komisyonlarda veya genel kurulda her vesile ile açıkça ifade ediyoruz. Özellikle mesleğimizle ilgili söylüyorum. Getirilen yasal düzenlemelerin birçoğu bu ülke hayrına değildir. Bu ülkenin tarımına iyilik getirmeyecektir. Bu ülkede Türk tarımına hizmet eden insanların gönül rahatlığı ile daha verimli daha etkin, daha milli, daha ülkesinin faydasına yararcılığını artırıcı mahiyette onları motive eden bir tarzda değildir.

Teşkilat yasası tam bir tasfiye yasasıdır. Kendi getirdiği insanları dahi yeniden bir gözden geçirmek için, elekten geçirmek için kendilerine hukuk engelini de kaldırarak ortaya çıkardıkları bir tuzak yasadır.”
Ertugay, bu yasanın Tarım Bakanlığını tamamen sıfırlayan bir mantıkla hazırlanmış bir yasa olduğunu belirterek, bu yasanın komisyonda dokuz hafta görüşüldüğünü belirterek, normal yasanın bir alt komisyonda bir oturumda geçtiğinin de altını çizdi.

Türkiye’nin elinin kolunun dış pazarda bağlandığını belirten Ertugay, Türk çiftçisinin rekabet edemez hale getirildiğini, Türk tarımının 15 sonra geldiği noktanın utanç verici bir şekilde et ithalatı noktası olduğunu belirterek, 8 yıldan beri tarım bakanlığının tüm yaptıklarının yalandan ve fiyaskodan ibaret olduğu sonucunu ortaya koyduğunu belirti.

Konuşmasının sonunda Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği’nin kendi ailesi olduğunu belirten Ertugay, genel kurulun camiaya ve ülkeye hayırlı olması temennisi ile sözlerini bitirdi.

Türk Tarım Orman Sen Genel Başkanı Ahmet DEMİRCİ Türk Ziraat Mühendislerini bir çatı altında topllayan böyle bir Birliğin olmasından duyduğu gururu dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Şahsım adına, teşkilatım adına konfederasyonum adına en kalbi duygularımla saygılarımla sizleri selamlıyorum.
Çok değerli meslektaşlarım, bir kardeş kuruluşumuz, mensubu olmaktan her zaman gurur duyduğumuz, şahsım olarak büyük bir gururum olan, geçmişte de hasbel kader görevler icra ettiğim bu kutsal çatının birlik ve bütünlük içerisinde bugüne kadar yürüttüğü bu hizmetleri bundan sonra da yürüteceğinden hiçbirimizin bir kuşkusu yok. Meslekte, Birlikte bir sıkıntımız yok ama ülkede oldukça sıkıntılar yaşıyoruz. Kamu çalışma hayatı ağırlıklı olarak icra ettiğimiz bu meslekte kamu çalışanları meslek mensupları olarak bizler, trajediler yaşıyoruz. Başlıklar halinde bunlara değineceğim sizlere. Yine bu trajedilerden biriyle ilgili bir mitingimiz var. Türkiye Kamu Sen olarak, Abdi İpekçi Parkının içerisinde Kamu Hastane Birliklerini protesto ediyoruz. Yapılmaya çalışılan Sağlık hizmetlerindeki devletleşmeyi yok etmeye aday uygulamaları protesto etmek için orada olacağız.’
Demirci son iki aylık dönemde kendi açılarından yoğun bir meclis gündemi geçirdiklerini belirterek, ‘Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın adının geçtiği. Tarım ve Gıda Bakanlığı Teşkilat Kanun Tasarısı, Sayın Ertugay hocamızın önderliğinde bizlerin katkılarıyla yoğun bi katkı sağlamay gayret ettik. Ama gelinen nokta hiç açıcı değil. Tamamen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ya da Tarım Bakanlığı anlamının merkezden taşraya, taşradan merkeze doğru oluşmuş network sistemini dağıtmaya matuf aslında ne yapılmak istendiği bizim aklımızla bizim beynimizle çok yorumlayamadığımız ama mutlaka şeytanca fikirlerin içinde olduğu bir yapıyı önümüze koyuyorlar. İşte muhtemeldir ki ayın 15’inden itibaren önümüze Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda da getirecekler. Yapı çok net… Yapı merkezi taşradan koparmaya aday ve tarımda taşra yapılanmasını tamamen mahalli idarelerin altına sokacak personel ünvanlarını birilerinin kafalarına göre şekillendirmeye aday ama yoğun sıkıntıların içinde olduğu bir kanun yapısı olacak. Türk Ziraat Mühendisleri Birliğimizle beraber diğer sivil toplum kuruluşlarının da katkısıyla tamamen mantıklı, tamamen devletin işleyişine yönelik oldukça kapsamlı fikirler ürettik. Büyük bir beklenti vardı. Beklentinin temelinde kamu çalışanları olarak bizlerin ekonomik anlamda en azından rahatlayabilecekleri "acaba bir düzenleme olabilir mi?" düşüncesini alt komisyonda sayın hocamızında desteği ile hep beraber ve oy birliği sağlanarak taslağa eklenen tek madde olarak tarım tazminatı konusu gündeme gelmişti. Fehmi Kiraz Başkanım Bakanla biraz şiddetli tartışmalar yaşadı. Sonra bizler müdahale ettik. Sayın Bakan Fehmi Başkanıma tarım tazminatı konusunda hiçbir söz vermedim dedi. Özellikle Ankara’da şube müdürü ve üstünde görev yapan arkadaşlarıma bi hatırlatma yapmak istiyorum. Sayın Bakanın yeni Bakan olduğunun yaklaşık ikinci üçüncü ayında Bakanlığın alt katındaki toplantı salonunda Maliye Bakanlığından gelen iki daire başkanının klavuzluğunda "gelin bu teşkilat kanununa he deyin, he dedirtin millete de ek ödeme alalım" diyen biz değildik. Sayın Bakana bunu hatırlattığımızda da cevap net. Ben Hükümetin bir üyesiyim sevabıyla günahıyla üyesiyim. Bir hesap varsa veririm. Evet hesabı mutlaka verecekler. Öyle hesapsız iş yok. Mutlaka bu hesabı soracağız. Bu hesabın karşılığını alacağız. Dünyada alacağız mutlaka da, büyük hesap gününün sahibi zaten bu hesabı bize bırakmaz, alır. Evet değerli meslektaşlarım üst komisyonda Sayın Bakan teklifi geri çekti. Genel kurul sürecinde gene Sayın hocamla beraber mücadelemizi vereceğiz. Sonucu hep beraber göreceğiz. Ama yapı özellikle bakanlığın teşkilat yapısı bugüne kadarki sıkıntılarına sıkıntı katacak yeni düzenlemelere adaydır şu anda. Ve bundan sonraki yapının ne olacağı çok net değil."
Her türlü haksılığa hukuksuzluğa rağmen kendi içlerindeki dayanışma ruhu ile ve birbirlerini kardeşçe kucaklama duygusu ile bunları alt etkilerini ifade eden Demirci, aynı güç ve kararlılıkla mücadelelerinin devam edeceğini belirterek konuşmasını tamamladı.
Genel Kurul üyelerine hitaben bir konuşma yapan Fehmi KİRAZ şunları söyledi:
Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliğinin 55.Olağan Genel Kurulunun birliğimize, camiamıza, Türk Tarımına ve ülkemize hayırlı olması dileklerimle sözlerime başlamak istiyorum.
Siz gönüldaşlarımızın teveccühü ile 2 yıldan beri Birliğimiz yönetim kurulu olarak görevimizi sürdürme ve sizlerin güvenine layık olma gayreti içerisinde olduk.
Türkiye’mizin içinde bulunduğu durum hepimizin malumu. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunların farkındayız. Devletin sistemi, kurumsal yapıları ve milletimizin temel değerleri her geçen gün aşındırılarak ülke ve millet bütünlüğü yok edilmeye çalışılmaktadır. Ülkemiz ve milletimiz üzerine oynanan oyunlar insanımızda bir yılgınlık ve karamsar bir ruh hali meydana getirmektedir. Milletimizin üzerine sinmiş yılgınlık ve bıkkınlığı, ülkemiz üzerindeki kara bulutları dağıtacak ve kaldıracak, milletimizin önünü aydınlatacak, rehber olacak kuruluşlardan birisi de göz bebeğimiz ve ülkemizin lokomotif sivil toplum kuruluşlarından birisi olan TZYMB’dir.
Türk milletinin temel değerlerini benimseyen, ülkemize ve milletimize sevdalı olan her biri gönül ve dava adamı olan meslektaşlarımız ve ağabeylerimiz tarafından son 35 yılda birliğimiz müstesna bir misyon yüklenmiştir. Bu misyon Türk tarımı ile birlikte, ülkemizin bugünü ve yarını için düşünen, fikir sancısı çeken bir misyondur. Bu misyon ülkemiz tarımı ve geleceği için her biri birbirinden kıymetli güzel insanların buluştuğu bir yuva hatta bir ocaktır. Bu kuruluş milletimizin ve ülkemizin dimdik ayakta durmasının tek yolunun ancak milli birlik ve beraberlik şuuru ile olacağının farkında olan meslektaşlarımızın bir araya geldiği, buluştuğu bir kuruluştur. Bu nedenledir ki, bizi seven sevmeyen herkes tarafından kuruluşumuz misyonuna yakışır bir şekilde “BİRLİK” adıyla anılmaktadır.
Birliğimizin yüklenmiş olduğu gerek bu misyon, gerekse bu misyonu gerçekleştirmek adına, hiçbir kimseye veya gruba muhtaç olmadan, yaptığı ve yapacağı hizmetlere maddi imkanları sağlamak için kurmuş olduğu sistem, bütün sivil toplum kuruluşlarınca gıpta ile izlenmektedir. Birliğimizi bu duruma getiren, maddi ve manevi anlamda katkıları bulunan, bütün meslektaş ağabeylerimize teşekkür ediyor, ölen ağabeylerimize de Allah’tan rahmet diliyorum.
Birliğimiz nezdinde yönetimimizin hiç kimse veya grupla şahsi bir kavgası olmamıştır, olması da düşünülemez. Kavgamız, mücadelemiz ülkemiz tarımını ve çiftçisini yokluğa mahkum eden, ülkemiz ve milletimiz üzerinde türlü türlü oyun oynayanlarladır. Diğer taraftan; BİRLİK çatısı altında kavga etmek bir yana, iyi niyet ve samimiyetlerinden şüphe duymadığımız, ayrılıkların ve kavgaların acısını çekmiş kardeşlerimiz ve ağabeylerimiz tarafından kamuoyunda verilen birlik ve beraberlik mesajlarında (ayrılık, sağduyu ve kavga gibi) sözlerin yer almasının dahi, camiamızın bu hoş olmayan kelimelerle anılmasına neden olacağı ve camiamızdan ses bekleyen aziz milletimizi hayal kırıklığına uğratacağı düşüncesindeyiz. Demokrasinin, geleneklerimizde ve kültürümüzde olan kurultayla aynı özü taşıdığının bilincindeyiz. Kurultaylarda vereceğimiz sınavın, milletimize örnek olacağının bilincindeyiz. Aramızda ancak fikir tartışmalarının olabileceğini, bunun dışında aramıza kimsenin tefrika sokamayacağını herkesin bilmesi gerekir. Enerjimizi harcayacak bir tek yer var, o da ülkemiz ve milletimizin birlik ve beraberliğinin inşasıdır.
2 yıl önce biz burada sizin için hizmete ve kendimiz için külfete talip olduk. Elimizden geldiğince yapmış olduğumuz hizmetlerle görevimizi yerine getirmeye çalıştık. Hedeflerimizin elbette % 100’ü gerçekleşmemiş olabilir. Ama elimizden geldiğince hizmet çıtasını yükseltme gayreti içerisinde olduk. Önümüzdeki 2 yıl için hedeflerimizi daha da büyüterek sizlerden alacağımız destek ve güç ile hizmet çıtamızı daha da yükseltmek istek ve gayretindeyiz.
Birliğimizin en büyük eksikliklerinden biri olan medyada yer alma konusu istediğimiz seviyede olmasa bile bu konuda önemli yol alınmıştır. Bundan sonraki dönemi

Birliğimizin 55. Genel Kurulu Birlik ve Kardeşlik Mesajları İle Tamamlandı


YÖNETİM KURULU
YÖNETİM KURULU ASIL           YÖNETİM KURULU YEDEK
1 Fehmi KİRAZ  1 Mustafa Asım MUTLU 
2 Dr.Erkan İÇÖZ 2 Gökhan BALCI
3 Üzeyir YÜREKLİ   3 Fehmi AKGÜL 
4 Hasan Hüseyin BAYRAM 4 Engin ULAŞ 
5 Mehmet BİLİR 5 Yalçın BAĞSIZ
6 Haydar Ufuk KALE 6 Nuri ÇELİK  
7 Numan Ertuğrul BABAROĞLU 7 Esin KORKMAZ
8 Cahit Coşkun ALTUNOĞLU 8 Yusuf MEVVASOĞLU 
9 Oğuzhan FAKILI       9 Aykut KORKMAZ
DENETLEME KURULU
DENETLEME KURULU ASIL                       DENETLEME KURULU YEDEK