Ay: Ekim 2017

ZİRAİ ÖĞRENİM RAPORU 2017

TÜRK ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ

ZİRAİ ÖĞRENİM RAPORU

26.10.2017

         Dünyada tarım ve gıda canlılar var olduğu sürece önemini hep devam ettirecektir. İnsan nüfusu 150 yıl önce 1 Milyar, 1950 lerde 2,5 milyar iken günümüzde bunun üç katına gelmiş durumdadır.

        Tarım alanlarını genişletmemiz mümkün olmadığından günün şartlarına göre teknolojiyi kullanarak nüfus artışına paralel olarak tarımı ve gıda üretimini artırmamız ve geliştirmemiz gerekmektedir.

        Zirai öğrenimde de gelişen ve değişen şartlara uyumlu bir şekilde değişiklikler yapılmalıdır. Teknolojinin gelişmesi ile gerek metodik değişimler gerekse de toplumun değişen ihtiyaçlarına göre şekillenen bir yapı almalıdır.

        Ülkemizde 40 a yakın Ziraat Fakültesi vardır, 81 ile üniversite kurulmasıyla popülist yaklaşımla en kolay kurulabilen fakülte halini almış, uygulama alanından, laboratuar alt yapısından yoksun bir şekilde ve yeterli eğitim öğretim kadrosu bulunmadan bu fakülteler açılmıştır. Bu durum mesleğin kalitesini düşürerek okullara giren öğrenci portföyünü de değiştirmiştir. Okullardan mezun olanların sayısı nicelik olarak talep edilen Ziraat Mühendislerinin sayısından fazla olunca işsizlik problemi de hızla artmaktadır.

       

EĞİTİM SORUNU

a) Girişimci ve özel sektörde arzulanan ziraat mühendisi tipi:

        Fakülteler eğitim programlarını; mezunları mezuniyet sonrası başarılı işletmeler kuracak ve özel sektörde aranan eleman olacak vasıflarda yetiştirecek tarzda düzenlemeli. Bu vasıflarda mühendis yetiştirecek tarzda öğretim üyeleri istihdam etmeli ve alt yapılarını geliştirmeli.

a) Siyasilerin, siyasi nedenlerle Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde gereğinden fazla ziraat fakültesi açmaları:

        Ülkemizde bulunan ziraat fakülteleri ihtiyaç duyulandan çok daha fazladır. Ziraat fakülteleri açılırken ülke gerçekleri ve gereksinimleri göz ardı edilmiş, siyasi tercihlerle yan yana bulunan birkaç ilde veya bölgede fiziki imkanları, insan kaynakları ve teknik donanımları dikkate alınmadan ziraat fakülteleri açılmıştır. Aynı bölgede bulunan, benzer ekolojiye sahip olan ve birbirlerine çok yakın illerde ziraat fakülteleri açılmasının ülke tarımına ne kazandıracağı üzerinde düşünülmesi gerekli bir konudur.        

        Bundan sonra ziraat fakültesi açılmamalı, hatta mevcut fakültelerden bazılarının durumu ülke gerçeklerine uygun olarak gözden geçirilmeli ve çeşitli düzenlemelere gidilmelidir. Bu kapsamda; fakültelerin öğrenci kontenjanları sınırlandırılmalı,  öğretim üyesi yeterli olan, uygulama çiftliği bulunan yakın fakültelerden en az bir fakültede, lisans eğitim ve öğretimi yapılmalı, bazı fakültelerde ise sadece lisans üstü eğitim verilmelidir.  Yakın fakültelerden gereksinim duyulduğunda öğretim üyesi, alet ekipman desteği yapılmalıdır. Yeterli altyapıya sahip olmayan fakültelerin kontenjanları sınırlandırılmalıdır.

b) Ziraat fakültelerine alınan öğrenci sayısının fazlalığı:

        Ziraat fakültelerinde derslerin birçoğu uygulamalı olup, laboratuara ve uygulama çiftliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle uygulamaların ne kadar az öğrenci ile yapılırsa, çok daha yararlı olacağı bir gerçektir.

        Sosyal bilim fakültelerinin laboratuar ve uygulama çiftliği gibi pratik uygulamalara ihtiyaç duyulmamasına rağmen kontenjanları azaltılırken, ziraat fakültelerinin kontenjanlarının arttırılması gerçekten düşündürücüdür.

c) Ziraat fakültelerinde tüm bölümlerin bulunması isteği:

      &#xa0
;
Ziraat fakültelerinde her bölümün bulunması mutlak bir zorunluluk değildir. Fakültenin bulunduğu, bölgenin gereksinim duyduğu bölümlerde eğitimin sürdürülmesi, o bölgenin gereksinim duymadığı bölümlerin kapatılması ve buna göre öğrenci talebinde bulunulması daha gerçekçi bir yol olarak gözükmektedir.

d) Ziraat fakültelerine gelen öğrenci profili:

        1980’li yıllara kadar Ziraat Fakültelerine gelen öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun tarımla az çok bir ilgisi ve bilgisi bulunmaktaydı ve ziraat fakültelerine isteyerek gelmekteydiler. Ancak, Ziraat Fakültelerine son yıllarda gelen öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun tarımla hiçbir ilgisi ve bilgisi bulunmamaktadır. 

Ziraat Fakültelerine isteyerek gelmemiş bu öğrencilere, tarımı öğretmek ve sevdirmek oldukça güç olmaktadır. Bu nedenle Ziraat Fakültelerini kazanan öğrencilere belli bir program dahilinde burs imkanı sağlanarak cazip hale getirilmelidir.

e) Fakültelere yeni bölümler açılacaksa;

Uygulama alanı, laboratuar ve kadro standardı getirilmeli ve bunlar sağlanmadan bölüm açılmamalıdır.

f) Uygulama eksikliğini gidermek için;

 Staj süresinin ve uygulama derslerinin artırılması.

g) Yabancı dil eğitimine

Araştırmacı olarak yetiştirilecek, yurt dışında girişimci olabilecek, konusunda dünyadaki gelişmeleri takip edecek öğrenciler için yabancı dil eğitimine önem verilerek gerekli altyapı sağlanarak hazırlık sınıfları konulmalı.

İSTİHDAM SORUNU

ü  Tarım konularında çok parçalılık giderilerek tarımı ilgilendiren tüm konular Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sorumluluğu altında toplanmalı, yürütülecek hizmetleri karşılayacak nicelik ve nitelikte personel istihdamı yapılmalı.

ü  Fakülteler talep edilen mühendis niteliği ve sayısı konusunda bilgilendirmeli, bu niteliklere uygun yeterli sayıda mühendis yetiştirmeleri için eğitim programlarını düzenlemeleri önerilmeli.

ü  Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda tarım eğitimi almayan kişilerin tarım hizmetlerinde istihdam edilmemeli.

ü  İdari ve uzmanlık konularda görev tanımları net bir şekilde belirlenmelidir; idareciler ve uzmanlar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın çeşitli idari hiyerarşi kademelerinden geçmelidir.

ü  Personel eğitildiği alanlarda istihdam edilmeli, bu hususta bir süreklilik sağlanmalı, kurumların hafızası muhafaza edilmeli. İlgisiz, bilgisiz kişiler yetkilendirilmemeli, istihdam edilmemeli.

ü  Ziraat mühendisliği konularına giren her alanda uzman ziraat mühendisleri yetkilendirilmeli. 

ü  Meslektaşlarımız kendi istihdam alanlarını kendileri oluşturmak için özel şirketlerin kurulmasında kolaylıklar sağlanmalı ve desteklenmeli; bu çerçevede başta ziraat mühendisleri olmak üzere tarım eğitimi almış çiftçiliği profesyonelce yapacak üreticilerin tarım işletmeleri kurmaları teşvik edilmeli.

ü  Hazine arazilerinin ziraat mühendislerine işletme hakkının verilmesi, kiralanması ve düşük faizli kredilerin verilmesi konusunda uygulamaların yapılması.

ü  Özel sek
töre yönelik eleman yetişti

TARIM 4.0

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliğimizce düzenlenen geleneksel Cumartesi Sohbetlerinin bu haftaki konusu TARIM 4.0 hakkında üyelerimize, Ziraat Mühendisi Mustafa Serdar KÖKSAL bilgiler verdi. Günümüz teknoloji devrinde sayısal değerlerle ifade edilen hayatımızın tarıma yansıması olarak karşımıza çıkan bir konudur. Başlangıçta anlaşılması zor bir konu gibi görünse de, temel olarak tarımsal üretimin tarihi gelişimine verilen bir tanımdır.

Değerli meslektaşımız Mustafa Serdar KÖKSAL’ın Dünyadaki gelişmeleri takip ederek ve araştırarak ortaya koymuş olduğu bilgilerdir. Sanayide ve tarımda gelişen toplumlarda ön plana çıkan bu olgu, ülkemiz açısından da değerlendirilmiş ve nerede olduğumuzu ve neler yapmamız gerektiği konusunda bizlere ışık tutmuştur.

Tarımsal üretimin bizzat insan eliyle yapıldığı dönemi Tarım 1.0, İnsan gücünün yanında bazı makinelerden yararlanılmaya başlandığı dönem Tarım 2.0, Tarımda makineleşmenin tam olarak sağlandığı dönemi Tarım 3.0 ve tarımda elektronik alet ve ekipmanların kullanılmaya başlanmasını da tarım 4.0 olarak ifade etmek kabaca tanımlamaya yardımcı olacaktır.

Dünyada artan nüfus ve değişen insan profili karşısında tarımda ne yapılması gerektiğini anlatmak için ortaya atılan bir tanımlama şeklidir.

Konu hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için hazırlanmış sunum dosyasını aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz.

https://drive.google.com/drive/folders/0BwpNHQ8vsDi2aHZsVUt6RjRPdTA,

https://www.slideshare.net/secret/fsMBpbaeL3MSAn

Programın resimlerine ulaşmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayınız.

https://photos.app.goo.gl/HMcWhkuKtIgQEPOA2

DÜNYA GIDA GÜNÜ 16 EKİM 2017 BASIN BİLDİRİSİ

TÜRK ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ

DÜNYA GIDA GÜNÜ

BASIN BİLDİRİSİ

16 EKİM 2017

“Yeterli ve sağlıklı Gıda En Temel İnsan Hakkıdır.”

                Fertlerin temel fonksiyonlarını sağlıklı olarak yerine getirebilmesi için yeterli, dengeli ve sağlıklı (güvenilir) gıda ile beslenmesi gerekmektedir.

Dünyamızda bir milyarın üstünde insan açlıkla mücadele etmektedir. Açlıkla mücadelede en önemli unsur yeterli miktarda gıda üretimidir. Dünyada hali hazırda yeterli gıda üretimi olmasına rağmen gıdanın ülkeler, halklar ve ekonomik statüsüne göre dağılımında sorunlar vardır.

                Diğer bir sorun ise gıda güvenliğindedir. Gıda maddeleri üretimi, doğada mevcut hava, su ve topraktan oluşan bir sistem içinde gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle gıda maddesi ister bitkisel, ister hayvansal kökenli olsun çevrenin doğanın yakın etkisi altında bulunmaktadır.

                Doğa ve gıdalar hızlı nüfus artışı, sağlıksız kentleşme, sanayileşme sonucu oluşan atık ve artıkların çevreye bırakılması ve uygulanan işleme teknolojileri sonucu kirlenmektedir. Bu etkilenmelerden ortaya çıkan risklerle ilgili çalışmalar yapılmamıştır.

                Ülkemiz insanı öngörüsüz politikalardan dolayı et yiyemez hale gelmiştir. Hayvancılık konusundaki politika ithalat dışına çıkarılamamış, hala alt yapı ve hayvan üretim hamlesi ile ilgili tedbirlere ve politikalara başlanılmamıştır.

                Türkiye’de 37 yıldır gıda günü kutlamaları kendin çal, kendin oyna politikası ile kutlanmaktadır. Hala kişilerin yeterli besine ulaşabilmesini sağlayacak tedbir ve politikalar oluşturulmamıştır. Bölgeler ve sınıflar arası gıda dağılımını gösterecek kapsamlı veri çalışmaları yapılmamıştır.

                Ülkemiz de 2 milyon kişi açlık sınırının altında, içinde bulunduğumuz yılda nüfusumuzun %53 ü gıdasından tasarrufa giderek 40 milyon insan yetersiz beslenmektedir. Çocuk ölümlerinde ciddi bir düşüş gözlense de oran hala yüksek. 5 yaş altı çocukların %30 unda görülen ishal yaygın bir hastalık. Belli besinlerin yokluğundan kaynaklanan hastalıklar 5 yaş altı, okul öncesi dönemdeki ve doğum çağındaki kadınlarda sorunlar devam etmektedir.

                Ülkemiz tarımsal ve gıda politikaları milletimizin ihtiyacına ve stratejik planlamalarımıza bağlı olarak planlanması ve uygulanması kaçınılmazdır.

                Gıda denetiminde yetkili Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na, sorumluluğunu yürütebilecek düzeyde uzman personel alınmalı, denetim ve kontrole yönelik alt yapı eksiklikleri giderilmelidir. Tüketici, gıda konusunda doğru bilgilendirilmeli, Bakanlığın alt yapı çalışma gruplarında tüketici, üretici, sanayici, meslek örgütü oda ve derneklerini temsil eden sivil toplum örgütleri de yer almalıdır.

                Kayıt dışılık tüm yetkili kurumların işbirliği ile engellenmeli, gıda işletmelerinin tümü kayıt altına alınmalı, gıda denetiminde “Çiftlikten Sofraya Gıda Güvenilirliği” ilkesi hayata geçirilmelidir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

 

                                                                                                                                             Fehmi KİRAZ

                                                                                                                                             Genel Başkan

                                                                                
                                          Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği 

MÜSTEŞAR MEHMET HADİ TUNÇ’U ZİYARET

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müstaşarlığına atanan Sayın Mehmet Hadi TUNÇ makamında Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Yönetim Kurulu olarak hayırlı olsun ziyaretinde bulunduk. Ziyaret sırasında ülkemiz tarımının sorunlarının çözümü ve ziraat mühendisliği mesleğimizin daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabileceği üzerinde duruldu.

Ziyaret sırasında sayın Mehmet Hadi TUNÇ, ülkemiz tarımı için önemli olan tarımsal desteklemelerin amacına ulaşıp ulaşmadığı konusunda çalışmalar yapılması gerektiğini ifade etti. Tarımsal desteklerin etkinliğinin arttırılması ve temel amaca hizmet etmesi yönünde yeni fikirlere ve yaklaşımlara ihtiyaç olduğunu belirtti. Tarımsal desteklerin özellikle il bazında yerel olarak belirlenmesi ve buna göre yeni bir destekleme modelinin düşünülmesi gerektiğini ifade etti. Bu yöntemin Bakanlığımızın denetimi ve yapılan desteğin sonucunun görülmesi açısından önemli olduğunu ifade etti.

Sayın Müsteşarın Bakanlığımızın her kademesinde çalışarak bu makamlara gelmiş olduğu, konuşmasında hemen ön plana çıktı. Ülkemizdeki liyakat konusunun sayın müsteşarda görmüş olmak bizleri ayrıca memnun etti. Kendisinin gerek bitkisel üretim, gerek hayvansal üretim ve gerekse gıda ve diğer bakanlığımız konularına olan hakimiyeti, bakanlığımızın çalışmalarında daha başarılı olacağı konusunda umut vadetmiştir.

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Sayın Fehmi KİRAZ, sayın müsteşarın ziraat mühendisi mesleğinden gelmiş olması ve ülkemiz tarımını bu kadar yakından bilen birinin bu önemli göreve gelmesinden dolayı çok mutlu olduğunu ifade etti. Bununla birlikte ülkemizin tarım üretiminin arttırılmasında en önemli konunun sulanamayan tarım arazilerinin su ile buluşturulması gerektiğini ifade etti.

Bakanlığımızın merkez birimlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini, özellikle Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün mevcut yapısının bir an önce düzeltilmesi gerektiğini, diğer Genel Müdürlüklerde iş yükünün de adaletli bir şekilde dağıtılması gerektiğini bildirdi.

Sayın KİRAZ, ziraat mühendisliği mesleğinin alanının başka meslek grupları ile paylaştırılmaya çalışıldığını, bunun bir an önce sonlandırılması gerektiğini ifade etti. Zirai ilaç bayiliği konusunda ziraat mühendisi olmayan meslek gruplarına da bu hakkın verilmesinin uygun olmadığını belirtti.

Birçok sınavın kaldırılma aşamasında olduğu günümüzde halen ziraat mühendisi olarak mezun olan meslektaşlarımızın bazı sınavlara tekrar tabi tutulmasının uygun olmadığı ve hiçbir meslek grubunda böyle bir durumun olmadığını belirtti.

Merkez teşkilatında çalışan meslektaşlarımızın geçmiş yıllarda olduğu gibi büyük proje tazminatını almaya devam etmelerini talep etti.

 

Haberin resmini aşağıdaki bağlantıdan görebilirsiniz.

https://photos.app.goo.gl/CkhXfwTeHZ9i64rs2

TÜRK MÜZİĞİ KOROMUZ ÇALIŞMALARINA YENİDEN BAŞLADI

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Türk
Müziği Korosu 4 dönemdir olduğu gibi çalışmalarına yeniden büyük bir heyecanla
başladı.

TRT Müzik kanalında Akşam Sefası programı yapan
Şef Suat YILDIRIM öncülüğünde çalışmalarına yeniden başladı. Ziraat Mühendisi
üyelerimizin çoğunluğu oluşturduğu koroda özellikle Türk Sanat Müziğine büyük
önem verilmektedir. Koroda değişik yaş gruplarından üyelerin bulunması
ayrı bir ahenk oluşturmaktadır. 

Çalışmalarını TZYMB 4. katında Cumartesi günü
saat 15.00 de yapmaya başlayan koro üyelerimiz, koroya katılmak isteyen ve
Türk Müziğine gönül veren  yeni arkadaşları beklemektedirler. 

Koroya katılmak isteyen üyelerimizin Müjgan
TAŞKIN hanımla görüşmeleri yeterli olacaktır.

Koromuza, yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkür
ediyor başarılarının devamını diliyoruz.