RAMAZAN BAYRAMINIZI KUTLAR, TÜRK İSLAM ALEMİNİN BİRLİK VE
DİRLİĞİNE VESİLE OLMASINI CENAB-I ALLAH(C.C.)TAN NİYAZ EDERİZ. BAYRAMIN 3.GÜNÜ (06 HAZİRAN 2019 PERŞEMBE GÜNÜ ), SAAT 14:00'DA BİRLİK BİNAMIZIN LOKAL KATINDA YAPILACAK OLAN BAYRAMLAŞMA MERASİMİNE TÜM ÜYELERİMİZİ BEKLERİZ.
Haberin fotoğrafları için aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız…
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan tarım alanına yönelik kredi paketiyle hem gıda enflasyonunun dengelenmesi hem de cari açığın azaltılması hedefleniyor.
Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Fehmi Kiraz, AA muhabirine, İleri, Verimli, Milli Endüstri (İVME) Finansman Paketi kapsamında tarım sektörüne sağlanacak kredi desteklerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
30 milyar liralık bu kredi paketinin en önemli hedeflerinden birinin tarım sektörü olduğunu belirten Kiraz, bu alanda "Seracılık", "Soya, mısır, ayçiçeği üretimi", "Hayvancılık-yem bitkisi üretimi" ve "Birlikte Ekipman Paketi"nden oluşan 4 başlığın yer aldığını, paketi genel anlamda olumlu bulduklarını söyledi.
Kiraz, seracılık paketiyle hem iptidai şartlar hem de iklim şartlarından kolayca etkilenen seraların modernize edilebileceğini, kış koşullarına dayanıklı, camdan ve ısıtma imkanı olan seraların kurulabileceğini bildirdi. Termal su kaynaklarıyla ısıtma yapılan organize seracılık bölgelerinin de desteklenebileceğine işaret eden Kiraz, sağlanacak düşük faizli işletme ve yatırım kredisiyle altyapısı hazırlanmış bu bölgelerde yatırımcının serasını kurabileceğini dile getirdi.
Fehmi Kiraz, seracılık yatırımlarının artmasıyla özellikle sebze gibi ürünlerde gıda enflasyonu ve gıda fiyatlarındaki hareketliliğin dengelenebileceğini vurgulayarak, "Domates ve biber gibi sera ürünlerinde hem üretim artışı hem de maliyet düşüşü olur. Bunun fiyatlarda da etkisi görülecek ve piyasayı regüle edecek ürün gamı çıkışı olabilecek." diye konuştu.
Paketle desteklenen endüstri bitkilerinde dışa bağımlılık oranının yüksek olduğuna dikkati çeken Kiraz, şöyle devam etti:
"Hayvan yeminde olmazsa olmazımız niteliğindeki soyanın yüzde 94’ünü ithal ediyoruz. Her yıl 1 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiriyoruz. Ayçiçeği ve mısırda da ithalat yüksek. Bu ürünlerden elde edilen yağın ithalatına 3,5 milyar dolar ödüyoruz. Cari açığın azaltılması için bu endüstri bitkilerinin üretiminin artması gerekiyor."
Kiraz, bu ürünlerde üretimin artması ve kredi paketinin amacına ulaşması için 5 milyon hektarlık sulanabilir tarım alanının artması gerektiğini dile getirdi.
Bir diğer destek alanı olan yem bitkileri üretimindeki açığa değinen Kiraz, hayvancılık sektörü için yem bitkileri üretiminin cazip hale gelmesi gerektiğini ifade etti.
Kiraz, yem üretiminin artmasının hayvan sayısını artıracağını, canlı hayvan ve et ithalatını azaltacağını belirterek, "Bu durumun canlı hayvan ve et fiyatlarına da etkisi olacaktır. Bu da hem cari açığı azaltmada hem gıda enflasyonunu önlemede önemli." değerlendirmesinde bulundu.
İVME Finansman Paketi ile basınçlı ve damlama sulama yatırımlarının desteklenmesinin hem su tasarrufu sağlayacağına hem de sulama maliyetlerini azaltacağına işaret eden Kiraz, doğru sulamanın meyve, sebze ve tarla bitkilerinde verim artışını beraberinde getireceğini söyledi.
Kiraz, tarımsal mekanizasyon desteğiyle de çiftçilerin alet parkı oluşturabileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Böylece, bitkisel ve hayvansal üretimin sürdürülebilirliğine de destek sağlanmış olacak. Üreticimiz, tarım makineleriyle hem zaman hem de maliyet tasarrufu yapar, işçilik maliyetleri düşerken ürün kayıpları önlenir. Ekipman temini keşke bir kooperatif örgütlenmesiyle yapılsa. Alınan ekipmandan her çiftçinin yararlanması sağlanmış olur."
Haberi bu linklerden takip edebilirsiniz
https://www.haberturk.com/tarima-yonelik-kredi-paketiyle-gida-enflasyonu-dengelenir-2474059-ekonomi
İlimiz Tarımsal Üretim
potansiyelin geliştirilmesi,
kooperatifleşme, rekabet edebilirlik, tarımsal entegrasyon ile ilgili
Basın açıklamamız
Yurt içi ve
yurt dışı pazarlarda haksız rekabet karşısında üretilen tarımsal ürünler
bakımından ürün çeşitliliği, ürün kalitesi,
yetiştirilen ürün miktarı, pazarlama kabiliyeti bakımında marka
olabilecek ürünler ile tarımsal üretim pazarından kendini kabul ettirebilecek
çeşitliliğe sahipken, yetiştirdiği ürünlerin gerek depolanması, gerek pazara
ulaştırılması, gerekse ürünlerin raf ömrü dikkate alındığında piyasalara kendisini kolay kolay kabul
ettirebilecek bir artalanı olmadığı gözükmektedir.
Sanayinin gelişmediği ilimizde özelikle tarıma dayalı
istihdamda gitgide küçülme, kırsaldan kente niteliksiz ve kontrolsüz göçle
birlikte işlenebilir tarım arazilerinin büyük bir kısmı atıl vaziyette kalmakta
ve tarımsal üretimde kullanılmamaktadır.
Sürdürülebilir tarımsal üretimin geliştirilmesi, ticari
değeri yüksek çeşitliliğin arttırılması, üreticilerin birlik ve
kooperatifleşmeye yönlendirilmesi, üretilen ürünlerin işlenmesi-depolanması-raf
ömrünün uzatılması ile ilgili çalışmaların yapılması ile birlikte oluşturulan
birlikler ve kooperatifler aracılığı ile çiftçinin ürününün piyasa şartlarına
göre uygun fiyatlarla pazarlanması tarımsal istihdamda ciddi manada artış ile
birlikte kırsal alanda yerinde istihdama da kapı aralayacaktır.
İlimizin özellikle ekilebilir tarım arazilerinin
ciddi manada tarımsal üretime kazandırılması, Arazi Toplulaştırma ve Tarla içi
hizmetler ile miras yolu ile bölünerek küçülen tarım arazilerinin işletme
odaklı büyütülmesi, tarımsal sulama projeleri ile sulu tarıma açılan alanlar
ile alternatif ürün yetiştiriciliğinin ve çeşitliliğinin geliştirilmesi şehrin
ekonomik dinamiklerini oluşturan tarım ve hayvancılık sektörünü ciddi manada
ayağa kaldıracaktır.
Elazığ gerek coğrafi konumu, gerek arazi
varlığı, gerek hayvan yetiştiriciliği
açısından imkanları, gerekse sulu tarımsal üretime elverişli tarım arazileri
açısından bölgesi ile rekabet edebilecek imkanlara sahip bir şehirdir. Üretim
potansiyeli göz önüne alındığında üreticinin pazarlamada yaşadığı problemler,
girdi maliyetlerinin yüksekliği, sulama problemleri, arazilerin hisseli olması
iş gücünün kırsaldan kentlere kayması nedenleri ile son yıllarda ciddi manada tarım sektöründe gerilemeler yaşanmıştır.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartlar göz önüne
alındığında ülkeye katma değer sağlayabilecek en önemli sektörlerden birisi
tarım ve hayvancılık gelmektedir. İlimizin de tarım ve hayvancılık alanındaki
üretim potansiyeli bölge ile rekabet edebilecek bir potansiyele sahiptir.
İlin dinamiklerinin Valilik, Ticaret Odası, Tarım ve
Orman İl Müdürlüğünün son dönemlerde başlatmış olduğu çalışmaları yakından
takip ediyoruz. Ancak gözlemlediğimiz en önemli tespitlerden birisi bu
organizasyonlar planlanırken ve gerçekleştirilirken tarım ve hayvancılık
sektörünün en önemli paydaşları olan
Ziraat Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Türk Ziraat Yüksek Mühendisler
Birliği, Tarım Kredi Kooperatifleri, Üretici birlikleri ve kooperatiflerin yani
tarım ve hayvancılık sektörünün tüm paydaşların bu sürece dahil edilmemesi sürecin ilerde çok sağlıklı sonuçlar vermeden
inkitaya uğrayacağı kanaatindeyiz.
Türk Ziraat Yüksek Mühendisler Birliği olarak ilimizde
yürütülecek tarım ve hayvancılık sektörünün üretimde kalite, çeşitlilik, verim
vs gibi üretim parametreleri yanında üretim sonrası pazarlamaya kadar yaşanana
süreç ile ilgili oluşturulacak depolama-raf ömrünün uzatılması gibi proje
çalışmalarına da katkı sunarak ilimizi tarımsal üretimde öncelikle bölge ile
rekabet edebilecek akabinde ülke ve yurt dışı pazardan pay alabilecek bir
organizasyona doğru yönlendirilmesinde katkı sunmak ve süreçlerin içinde olmak
isteriz.
Bu vesile ile son yıllarda tarım ve hayvancılık
alanındaki üretim gerilemesine dur demek, üretimi geliştirerek arttırmak, Pazar
sorununu çözmek, ülke ve şehir ekonomisine katma değer sağlamak amacı ile
bundan sonra yapılacak olan tüm organizasyonları dikkatlice takip edeceğimizi,
katkı sunmak için çaba sarf edeceğimizi üyelerimiz ve paydaşlarımız adına bu
şehre dair üretim umutlarının sürdürülebilir bir şekilde hayata geçirilmesi
için ne gerekiyorsa üstümüze düşeni yapacağımızı kamu oyu bilgisine arz ederiz.
23.05.2019
Vedat DEMİRBAĞ
Türk Ziraat Yüksek Mühendisler Birliği
İl Temsilcisi
İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Deniz DEMİR’in raporu:
Çevre ve şehircilik bakanlığı
tarafından 8 Mayıs 2019 tarihinde Şişli /İSTANBUL Da düzenlenen Bio yakıt ve
karbon miktarları konulu çalışta ya TZMB İstanbul ŞB BŞK YRD DENİZ DEMİR olarak
Katılımımızı gerçekleştirdik. Çalıştayda Birliğimiz adına Tespit, Görüş ve
önerilerde bulunduk söz konusu çalıştaya, lisanslı bitkisel yağ toplayıcıları,
bio yakıt üreticileri ve Akaryakıt şirketleri yanı sıra ila tarım müdürlüğü, il
Çevre müdürlüğün den de katılımcı bulundu.
Birlik olaraka dışarıdan ithalatı
bulunmayan Bio dizel ana hammaddesi ve oransal olarak da Normal ve süper
Motorine %5 oranında katılan Bitkisel atık yağların Geri dönüşümü randımanlı
sağlanması için
5179 sayılı gıda güvenliği ve
6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunlarına atfen faaliyeti destekleyici
önerilerde bulunduk.
Ayrıca değerli Ziraat Mühendisi
üye ve Meslektaşlarımızın LPG İstasyonlarında Sorumlu müdürlük yapabilme
Sertifikalarına Sahip olanlar için katılımcı olan Shell ve Petrol Ofisi yakıt
Şirketleri temsilcileri ile de İstihdam konusunda yardımlaşmak üzere görüşme
gerçekleştirdik.
İTÜ Kimya Mühendisliği Bölüm
Adına PROF.DR FİLİZ KARAOSMANOĞLU Tarafından yönetilen çalış tay sonunda
sonraki bölümler için birlikte çalışmamız konusunda davet ve teşekkürleri
iletildi. Saygılarımla.
DENİZ DEMİR
İstanbul ŞB BŞK YRD DENİZ DEMİR
ZİRAAT MÜHENDİSİ
A SINIFI İSG UZMANI
FUMİGASYON OPR
Haberin fotoğrafları için aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız…
Haberin fotoğrafları için aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız…
https://photos.app.goo.gl/ddtDradHVVzLDcuPA
Haberin sunumu için aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız…
https://docs.google.com/presentation/d/1ktilUriTicMh2eU62lTPrDu9cIbd1NkkpdZO25i_hMs/edit?usp=sharing