TDK: ÖZÜRCÜLER EMPERYALİZMİN UŞAKLARIDIR
Değerli Basın Mensupları,
Bilindiği gibi, Türk Milleti, tarih boyunca Orta Asya’dan Avrupa’ya büyük fetihler gerçekleştirmiş, kültür ve medeniyet alanları oluşturmuş, karanlık çağları kapatıp insanlığı aydınlık yarınlara taşımış, büyük imparatorluklar kurarak yüzyıllarca farklı dinlerden, farklı ırklardan yetmiş iki buçuk milleti adalet ve barış içinde yaşatmış, bu yönleriyle insanlığa bugün dahi niteliğine ve niceliğine ulaşılamamış “insan haklarına saygı merkezli” bir “medeniyet güneşi” sunmuştur.
Bu güneşin ışıklarından korkan yarasa ruhlu topluluklar; yüzyıllar boyunca bir “Haçlı Ruhu” ile, askeri, ekonomik, sosyal, dini, etnik, psikolojik saldırılarla milyonlarca Türk insanını hunharca katletmişlerdir.
Nihayet bu “Haçlı Sürüleri” tarihi emellerine kavuşmak üzereyken asırladır hür yaşamış büyük Türk Milleti Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde hiçbir şart altında “Türk’e kefen biçilemeyeceğini” “ Türk’e zincir vurulamayacağını” bütün dünyaya açıkça göstermiştir.
Ne yazık ki, Aynı merkezler bu politikalarını aynı inatla, aynı gayretle Cumhuriyet tarihimiz boyunca, bazen açıkça bazen sinsice, devşirdiği ve satın aldığı işbirlikçilerin de desteğiyle günümüze kadar ısrarla sürdürmüş, hedeflerine ulaşmak için artık son saldırılarına hazırlanmaktadırlar.
Son saldırılarına hazırlanan emperyalist güçler;
1- İçimizden devşirdikleri sözde aydınlara her vesileyle Türk milletine hakaret ettirmekte ve bunun karşılığında madalyalar vermekte, ekonomik refah imkanları sunmaktadırlar.
2- Bunlardan bir kısmına “Türkler bir milyon Ermeni öldürdü” sözünü söyletirken, diğer bir kısmına da “ Öldürdüğümüz Ermenilerden özür diliyoruz” dedirtmektedirler.
Değerli Basın mensupları,
Türk milletini hiçbir anlamda ve hiçbir alanda temsil etmeyen bu “Sözde Aydın”ların başlattıkları kampanya Türk Milleti büyük bir hayret ve derin bir endişe ile takip etmektedir.
Türk milleti hayret etmektedir:
Çünkü içinde yetiştirdiği, besleyip büyüttüğü, kıt imkanlarına rağmen okutup meslek, hatta şöhret sahibi yaptığı bu insanların tarihe, hakka, hakikate, insanlık onuruna, bu toprakların kutsiyetine , toprağı vatan yapmış şehitlerin kanına, canına asla yakışmayan böyle bir hakareti, böyle bir gafleti, böyle bir nankörlüğü, böyle bir insafsızlığı, böyle bir zulmü nasıl yapabildiklerini anlayamamaktadır.
Türk Milleti hayret etmektedir:
Çünkü içinde yetiştirdiği, besleyip büyüttüğü bu sözde aydın güruhunun
– Ermeniler tarafından soy kırıma tabi tutulan milyonlarca Müslüman Türk insanın acısını, nasıl unuttuğunu,
– Daha dün Karabağ’da, Hocalı’da Ermeniler tarafından katledilen on binlerce Türkün feryadını nasıl unuttuğunu,
– Azerbaycan Topraklarının üçte birinin hala Ermeni işgali altında olduğunu,
– 1.5 milyon Karabağ kaçkınının ağır şartlar altında inim inim inlemesini nasıl duymadığını,
– Kerkük’te, Batı Trakya’da her gün katledilen, insani hakları göz göre göre çiğnenen insanlarımızın feryadını niye duymadıklarını anlayamamaktadır.
Değerli Basın Mensupları,
Türk Milleti bu tür kötü gelişmeleri derin bir endişe hatta dehşet içinde izlemektedir. Bu milletin bekasıyla, aşıyla, işiyle, emeğiyle, ekmeğiyle, toprağıyla, kimliğiyle, kültürüyle, tarihiyle, şerefiyle, diliyle, diniyle emperyalist güçler rahatlıkla oynayabilmekte, korkusuzca saldırabilmektedirler.
Bütün bunlar da demokrasi adına, özgürlükler ve insan hakları adına yapılmaktadır. Daha da vahimi en alttan en üste kadar bu değerleri korumak ve kollamakla görevli olanların gözleri önünde kolayca yapılabilmektedir.
Değerli Basın Mensupları
Biz Türk Dayanışma Konseyi olarak diyoruz ki;
Türk Milleti ve bu ülke asla sahipsiz değildir.
Bu Milletin ve bu ülkenin sahibi önce Alemlerin Rabbi olan Yüce ALLAH’tır.
Sonra da Milletin kendisidir. İçinden çıkardığı yiğit evlatlarıdır, köklü kurumlarıdır.
Hiç Kimse Türk Milletinin sabrını, soğuk kanlılığını, hoş hoşgörüsünü ve anlamlı suskunluğunu yanlış anlamasın.
Hiç kimse yanlış hesap yapmasın. Tersini yapmak isteyen dönüp tarihe tekrar baksın.
Biz Türk Dayanışma Konseyi olarak diyoruz ki;
Köklü ve muhteşem bir geçmişe, dertli ve zor bir hale, kutlu ve umutlu bir geleceğe, önemli ve riskli bir vatan coğrafyasına sahip olan Büyük Türk Milleti bugün iç ve dış düşmanlarının açık ve sinsi saldırılarıyla ciddi bir yol ayırımı noktasına sürüklenmektedir.
Hiç kimse heveslenmesin. Hevesleri kursaklarında kalacaktır.
Çünkü Türk Milleti Büyüktür.
Elbette ki; Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet payidar kalacaktır.
Saygılarımızla. 19.12.2008