ZİRAİ KARANTİNA İNSPEKTÖR YÖNETMELİK TASLAĞI HAKKINDA
TÜRK ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ
Sakarya Cad. 30/2 Kızılay/ANKARA
SAYI : …/08/2008
KONU : Zirai karantina inspektör
yönetmelik taslağı
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞINA
(Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğüne)
ANKARA
6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai karantina Kanununa dayanılarak çıkarılan ve 20.06.2006 tarih ve 26204 sayılı Resmi gazetede yayımlanarak yürürlükte bulunan Zirai karantina inspektör yönetmeliği değiştirilmek istenmektedir.
Taslak metin her şeyden evvel yeni ,köklü değişiklikler getirmemektedir. Daha ziyade eğitim süreci üzerine yapılmış düzenlemeler ve kazanılmış hakların yoksayılmasına neden olacak düzenlemeleri meydana getirmektedir.
Her şeyden evvel Zirai karantina İnspektörlerinin , Avrupa Birliği Ülkelerindeki eşdeğer pozisyonlarına getirilme çalışmaları olarak yansıtılan bu çalışmalar, Anayasamızın, mevcut idari hukukumuzun ve 657 sayılı DMK. göz ardı edilmesiyle hazırlanan bir taslak olarak göze çarpmaktadır.
Anayasamızın Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümlerini düzenleyen 128.maddesinde“Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.” hükmüne göre inspektörlükle ilgili düzenlemelerin kanun’la düzenlenmesi gerektiği açık ve tartışmaya mahal vermeyecek şekilde belirlenmiştir. Oysa İnspektör Yönetmeliğinin 3.Bölümünde 8.ve 9.maddelerinde “görev, yetki sorumluluk ve çalışma şekilleri düzenlenmiştir.Anayasanın 128.maddesine göre İnspektör; ünvanı ve kadro çalışması yapılmadan , sadece yönetmelikle inspektörlere yetki ve şahsi sorumluluk veren maddeleri düzenlenemez.
657 sayılı DMK nın 34.maddesine göre kurumca teklif edilen kadroların Maliye Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanması gerektiği belirtilmiştir.
Bilindiği gibi İnspektörlük bir Sınıf yada Görevde yükselme değildir.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu 25.03.2008 tarihli ve 26827 sayılı Resmi gazetede yayımlanan 2005/2 esas ve 2007/1 nolu kararında , “Kadro, memurun çalıştığı belli bir görev yerini ifade etmekte, memurun yapacağı iş, onun kadrosu ile ilişkili bulunmaktadır.” Aynı kararda DMK nın 33.maddesine göre kadrosuz memur çalıştırılamayacağı, personelin tamamı için görev yerlerinin belirtilerek kadro tespiti zorunluluğu getirildiği ifade edilmiştir. Her şeyden evvel ve bizce de en önemli kararıda “Yetki ve sorumluluk ise eğitim sonucu elde edilen ünvana göre değil, kadro ünvanına bağlı olarak kullanılır.” demiştir. Yani taslağın 8.maddesi ( i) bendindeki “ İnspektör yaptıkları kontrol ve işlemlerden, düzenledikleri belgelerden bizzat sorumludurlar.” Şeklinde ifade edilen yetki ve sorumluluğun yönetmelikle ve yapılan eğitimler sonucunda verilmesini mümkün olmadığını ortaya koymuştur.
Bu ana izahlara göre;
1)8.madde (i ) bendi gibi bir düzenleme ancak ve ancak kadro ve unvan çalışması kanun ile yapıldıktan sonra mümkün görülmektedir.
2)Ayrıca Yönetmeliğin 10.madde (d) bendinde ,inspektörlük görevinden kendi rızası ile ayrılanların, tekrar inspektör olamayacağını hükme bağlamıştır.herşeyden evvel “istifa hakkı” Anayasamızda ifadesini bulan temel hak ve hürriyetlerdendir. Yönetmeliklerle verilen hak ve yetkiler kısıtlanamaz. Zira Anayasamızın 124 maddesinde Yönetmeliklerin kanunlara ve tüzüklere aykırı olamayacağını düzenlemiştir.
İnspektörler her şeyden evvel Devlet Memuru ve 657 sayılı DMK nuna tabii ve uymakla yükümlü olduklarından dolayı bu yönetmeliğin, idari kısımları da 657 ye aykırı olmamalıdır. 657 sayılı DMK nın 20.maddesine göre inspektörler, çekilme hakkına sahiptirler ve bu hakkı kullanan memurlar , 97.maddedeki sürelerde de yeniden atanabilirler. 92.maddede “ İki defadan fazla olmamak üzere memurluktan kendi istekleriyle çekilenlerden veya bu kanun hükümlerine göre çekilmiş sayılanlardan tekrar memurluğa dönmek isteyenler, ayrıldıkları sınıfta boş kadro bulunmak ve bu sınıfın niteliklerini taşımak şartıyla ayrıldıkları tarihte almakta oldukları aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine veya 71.madde hükümlerine uyulmak suretiyle diğer bir sınıfta eşit derecedeki kadrolara atanabilirler.” İfadesine aykırı olacak şekilde tekrar inspektör olamayacaklarını düzenlemek , 657 sayılı DMK nın 20.maddesindeki çekilme hakkını kısıtlamak anlamına gelecektir.
3)Yine taslak yönetmeliğin 10.maddesi (f) bendindeki “Bir yıl içerisinde üç kere ceza alan inspektörün kartı iptal edilir.” Maddesi de Anayasamızın 38.maddesine ve 128.maddesine de aykırıdır. Çünkü bu maddesi yeni ceza ihdas etme niteliğindedir ve bu yönetmelikle yapılmak istenmektedir. Anayasamızın 38.maddesine göre “….Kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz..” ifadesi yer almaktadır. Suç ve cezaların kanuna uygun olması gerekmektedir. Yine Anayasanın 128.maddesinde de , memurların “hakları ve yükümlülükleri”nin kanunla düzenlenmesini şart koşmuştur.
657 Sayılı DMK nın 18.maddesinde ise “ Kanunlarda yazılı haller dışında Devlet memurunun memurluğuna son verilemez, aylık ve başka hakları elinden alınamaz” ifadesinde de belirtildiği gibi, yönetmelikle İnspektörlük hakkı da elinden alınamaz.
Yine 657 sayılı DMK nın 125.maddesinde memurlara verilecek cezalar belirlenmiştir ve bu cezalar haricinde yönetmelikler le idarelere ceza tayin etme hakkı ve yetkisi de verilmemiştir.
4)Yine yönetmeliğin 8.maddesi (d ) bendindeki “İlgilinin talebi ve üçüncü ülke şartlarını sağlaması halinde üçüncü ülkeye gönderme işlemlerini uygular.” İfadesi de 6968 sayılı yasaya da aykırıdır.Çünkü 6968 sayılı yasada bulaşık çıkan ürünlere yapılacak işlemler belirtilmiştir. 6968 sayılı kanunun 8., 9., 10.maddelerinde ,belirtilmiştir. Bu maddelere göre bir ürün ya ülkemiz karantinasına uygun olduğundan dolayı ithali uygun görülür. Yada mahrece iade ve imha işlemleri yapılır. Aksi takdirde üçüncü ülkeye “bulaşık yada bozuk mal satışı” anlamına gelebilecek böyle bir düzenlemenin sonuçlarının da ağır olabileceğini tahmin etmek güç olmayacaktır. Bu düzenlemenin İnsan sağlığı ve gıda sağlığıyla ilgili uygulamalarda çokca karşılaşılan ürünler için uygulanacağı düşünülmektedir. Yani aflatoksin yada nem, böcek yeniği v.s gibi nedenlerden dolayı ithal edilemeyen bir incir’in yada fındığın üçüncü ülkeye ihracatının nasıl olacağı açıklanmalıdır. Çünkü, kendi ülkemize ithalini uygun görmediğimiz ürünleri, başka ülkeler için reva görmek anlamına gelebilecek bu düzenlemeden vazgeçilmelidir.
Yoksa bu düzenlemeye göz yummak Rusya ile sık sık yaşadığımız sorunların benzerlerinin yaşanabileceğini göstermektedir ve çok tehlikeli olarak görülmektedir.
5)Yine taslağın 10.maddesi (b) bendindeki “Kartları alınan inspektörlerin bir yıl içerisinde bu maddede adı geçen birimlere atanmaları veya görevlendirilmeleri halinde kartları genel müdürlükçe yeniden düzenlenir.” İfadesi aynı maddenin (a) bendine ve ve (a) bendinin atıfta bulunduğu 7.madde (j ) bendiyle çelişkili ve tezat oluşturmaktadır. Bu çelişki giderilmelidir.
Bilgilerinize arz ederiz.