TZYMB BUĞDAY BASIN BİLDİRİSİ
2 Haziran 2008
Dünya ihraç fiyatları artmaktadır. Dünya buğday fiyatı 2002 de 161 $/Ton, 2006’da 219 $/Ton, 2008 de ise 430 $/Ton lara çıkmıştır.
Dünya 2008/2009 yılı buğday üretimi, 2007/2008 üretim döneminde olduğu gibi 600 milyon ton olarak beklenmektedir.
Ülkemizde, 2007 yılı üretim ise 17,2 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. 2008 yılında ise Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki kuraklık ve İç Anadolu Bölgesindeki lokal yağış azlığından dolayı tahmini olarak 17,4 milyon ton buğday üretimi beklenmektedir.
Geçen yıl uluslar arası gıda firmaların spekülatif hareketleri, küresel ısınma ve kuraklık, finans sektörünün emtia sektörüne hızlı geçişi, biyoyakıt kullanımının artması, petrol fiyatlarının artması gibi sebeplerden dolayı tarımsal ürünlerin ve gıda fiyatlarının Dünya’da ve ülkemizde hızlı bir yükselişi olmuştur.
Özellikle buğday fiyatları, çiftçinin elinden çıktıktan sonra hızlı bir şekilde yükselmiştir. Kuraklığın yaşandığı 2007 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi dolayısıyla hükümet bu noktada regüle edici görevini yapamamıştır. Her yıl ortalama 1,5- 2 milyon ton buğday alan TMO, 2007 yılında sadece 122 bin ton buğday alabilmiştir. Fiyatların yükselebileceğini öngörebilmesi, fiyatların çiftçinin ve tüketicinin lehine olarak ayarlayabilmesi gerekirdi.
Son bir yılda gübre fiyatlarında %100, mazot fiyatında %30, tohum fiyatında %20, elektrik fiyatında %20 artışların gerçekleşmesi sonucu buğday maliyetinin, 2008 yılında Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliğinin şubeleri, taşra temsilcilikleri ve konusunda uzman üyeleri ile ortaklaşa yapılan çalışmalar sonucunda kilograma 0,533 YTL olduğu belirlenmiştir. % 20 refah payı ile birlikte TMO’nun alım fiyatı ve piyasa fiyatlarının 1 inci Grup Anadolu Kırmızı Ekmeklik Sert buğday için kilogram fiyatı en düşük 0,640 YTL olmalı ve TMO bu fiyatın altında alım yapmamalıdır.
Ülkemizde buğday üretiminin artırılması için;
- Hükümet TMO aracılığı ile tedbirini almak suretiyle piyasayı kontrol edebilmeli, spekülatif hareketleri önceden algılayabilmeli ve piyasayı regüle edebilmelidir.
- Türk tarımı ve çiftçi dünya ile rekabet edememektedir. Tarım sektörü, nüfusun beslenme ihtiyacını karşılaması, gıda sanayine hammadde sağlaması, istihdam yaratması, ihracata doğrudan ve dolaylı katkı sağlaması nedenlerinden dolayı üretilen ürün, IMF, Dünya Bankası ve DTÖ’ye rağmen direkt ve dolaylı olarak AB ve ABD standardında desteklenmelidir.
- Ülkemizde, 600 bin ton sertifikalı tohumluğa ihtiyaç vardır. Bugüne kadar kullanılan sertifikalı tohumluk miktarı bu miktarın çok altında kalmıştır. 200 bin ton sertifikalı tohum dağıtımı yapılmış olup, tohumluk ihtiyacının yaklaşık %30’u karşılanmış, Devletin buna acil destek vermesi gerekmektedir.
- Tarımsal altyapılar yeterli değildir. Kadastro sorununun bir an önce tamamlanması gerekmektedir. Miras hukukunun düzeltilmesi ve toprağın parçalanması önlenmelidir. Arazi toplulaştırması yapılmalıdır. Sulama potansiyelimizin % 25-30’unu kullanabilmekteyiz. GAP ile başlayan son günlerdeki gelişmeler diğer bölgelerimizde de hızlı bir şekilde yatırımlar yapılarak sulama ve drenaj altyapılarının ivedilikle kurulması üreticimizin faydasına olacaktır.
Tarımsal ürünler ve buğday üretiminde dışa bağımlı olmadan kendi kendimize yetebilecek şekilde, orta ve uzun vadede hükümetlere göre değişen değil, sürdürülebilir Milli Tarım Politikasının olması gerekir.
Sakarya Cad. 30/2 Kızılay/ANKARA
Tel: (+90) 312 4335981